Melek
Özet
- Londra Tropikal Tıp ve Hijyen Okulu’ndan araştırmacılar 6 farklı iğrenme tipi tespit etti.
- Bunların arasında, çürümüş yiyecek, iltihaplı yara ve riskli cinsel davranış gibi kategoriler yer alıyor.
- Kadınlar her kategoriyi erkeklere göre daha fazla ‘’tiksindirici’’ olarak değerlendirmiş.
ankara escort
çankaya escort
eryaman escort
etlik escort
ankara ucuz escort
balgat escort
beşevler escort
çankaya escort
cebeci escort
çukurambar escort
demetevler escort
dikmen escort
eryaman escort
esat escort
etimesgut escort
etlik escort
gaziosmanpaşa escort
keçiören escort
kızılay escort
maltepe escort
mamak escort
otele gelen escort
rus escort
sincan escort
tunalı escort
türbanlı escort
ulus escort
yenimahalle escort
İğrendiklerimiz
Cinselliği sevmek için epey bir sebep var. Beyne iyi geldiğine ilişkin kanıtlar gün geçtikçe güçleniyor, öpüşme eyleminin biyolojik olarak uyumlu olduğumuz kimseleri tespit etmemize yardımcı olduğu düşünülüyor.
Yine de cinselliğin biraz iğrenç olduğunu da düşünmeden edemiyorsanız, yalnız değilsiniz. Londra Tropikal Tıp ve Hijyen Okulu’nda yapılan yeni bir araştırmaya göre, aslında muhtemelen hepimiz cinsellik davranışından kısmen tiksinecek şekilde evrildik. Araştırma, 6 farklı iğrenme tipi olduğunu ve kadınların, erkeklere nazaran iğrenme hissine daha fazla kapıldığını gösteriyor.
Araştırmacılar, 2 bin 500 kişiyle yaptıkları anketlerde katılımcıları 74 potansiyel iğrendirici senaryoya maruz bıraktı. Katılımcıların, bariz iltihaplardan, hapşuruk ve benzeri işlevsel beden seslerine kadar çeşitlilik gösteren bu şeyleri, ‘’iğrendirici değil’’den ‘’aşırı derecede iğrendirici’’ye kadar değerlendirmeleri, yani her bir senaryonun iğrençlik derecesini belirtmeleri istendi.
Sonuçlar
İğrenmenin 6 kategorisi, tipik olmayan görünüm, lezyonlar, cinsellik, hijyen, yiyecekler ve hayvanlar olarak belirlendi.
En tiksindirici senaryo olarak belirlenen iltihaplı yaraları, (kötü beden kokusu gibi) hijyen standartlarının ihlali izledi.
Bilim insanları iğrenmeyi uzun zamandır, enfeksiyondan kaçınmamızı sağlamak için evrilmiş bir duygu olarak kabul ediyor. Ancak bu araştırma, ‘Parazitten Sakınma Teorisi’’ olarak bilinen bu fenomenin sosyal normlar etrafında da yapılandığını öne sürüyor.
Örneğin, çürümüş yiyecek kolera gibi hastalıklara sebep olabilir ve yıkanmayan, hijyenik olmayan insanlarla yakın temasta olmak cüzamın yayılmasını hızlandırabilir. Açık yaralar, veba ve çiçek hastalığı yayabilir.
Rastgele yaşanan cinselliğin de tarihsel olarak kişileri frengi gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyon riski ile karşı karşıya bıraktığı biliniyor. Yakın zamanda, super gonore’nin (belsoğukluğunun) yaygınlaşmasından da anlayabileceğimiz gibi bu hala geçerli bir sorun.
İğrenme Duygumuz Gelişmiş ve Karmaşık Bir Yapıya Sahip
İğrenme duygusunun bizim için iyi olduğunu zaten biliyorduk ancak burada, iğrenmenin bizleri korumak için enfeksiyon tehditlerini tanıyacak ve onlara cevap verebilecek şekilde yapılandığını da görebiliyoruz. Bu tip bir hastalık itinmesi davranışı hayvanlarda özellikle belirgindir. Bu da bizi, itinmenin evrimsel olarak kadim bir şey olduğu düşüncesine yöneltiyor.
Prof. Val Curtis
Araştırma ekibi aynı zamanda kadınların her kategoride erkeklere nazaran daha fazla iğrenme hissi gösterdiğini tespit etti. Bu durumun, erkeklerin kadınlara nazaran, riskli davranışlar sergilemeye daha çok eğilim göstermesi ile tutarlıklık gösterdiği belirtilmiş. Kadınlara göre en tiksindirici senaryoların, riskli cinsel davranış ve hastalık taşıyan hayvanlar olduğu ifade edilmiş.
Hastalıkların nasıl bulaştığını henüz 19. yy’da anlamış olsak da, bu sonuçlar açıkça gösteriyor ki, insanlar çevrelerinde nelerden kaçınmaları gerektiklerine dair içsel bir sezgiye sahipler. Hastalıklarla birlikte evrilme deneyimimiz, neyin enfeksiyona sebep olabileceğine ilişkin içsel sezgimizin bir parçası olmuş.
Prof. Micheal de Barra
Kaynak: Business Insider
